Pulur Höyüğü: Anadolu’nun Gizli Tarihi

Anadolu, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel ve dini çeşitliliğin beşiği olmuş bir coğrafyadır. Anadolu’nun tarihi, sadece yazılı kaynaklarla değil, aynı zamanda arkeolojik kazılarla da aydınlatılmaya çalışılmaktadır.

Pulur Höyüğü, Keban Baraj Gölü’nün altında kalan Pulur Köyü’nün kuzeydoğusunda doğal bir tepede yer almaktadır. Pulur Höyüğü’nde 1968 yılında başlayan kazılarda, Son Neolitik/İlk Kalkolitik Dönem’den İlk Tunç Çağ’a kadar 11 yapı katı saptanmıştır. Bunlardan 6-9 ve 11. katların yangın geçirdiği anlaşılmıştır.

Pulur Höyüğü’nde bulunan çanak-çömlek, heykel, ocak, dibek, seki gibi buluntular, bölgede yaşayan insanların günlük yaşamını, inançlarını ve kültürlerini yansıtmaktadır. Pulur Höyüğü’nde ele geçen seramiklere göre buradaki yerleşimin Karaz Kültürü’nün bir devamı olduğu anlaşılmaktadır. Karaz Kültürü, Anadolu’nun doğusunda MÖ 4. binyılda ortaya çıkmış ve MÖ 2. binyılın başlarına kadar devam etmiş bir kültürdür.

Pulur Höyüğü’nde en önemli buluntular, tapınak odalarında elde edilmiştir. 11. yapı katında kerpiç duvarlarla ayrılmış iki odada Bereket Tanrıçası’nı betimleyen keman biçimi idoller, keramik ve çeşitli adak eşyası bulunmuştur. Bereket Tanrıçası ve eşini simgeleyen heykeller Anadolu’da az bulunan örneklerdir. Tapınaklardaki insan yüzlü ocaklar ilginç buluntulardır. Bu heykellerin etekleri, ocak işlevini görmektedir1. Kırmızı ve kahverengi keramikler, geometrik bezekli ve hayvan figürlüdür.

Pulur Höyüğü’nde madensel yapıt yoktur, ancak kazılarda işlenmemiş demir cevheri ile krom bulunmuştur. Pulur Höyüğü’nde ayrıca obsidyen ve hayvan kemikleri de bulunmuştur. Pulur Höyüğü’ndeki kazılarda çıkarılan 1064 adet eser halen Elazığ’daki müzelerde sergilenmektedir.

Pulur Höyüğü, Anadolu’nun gizli tarihini ortaya çıkaran önemli bir arkeolojik sit alanıdır. Ancak ne yazık ki bu sit alanı şu anda Keban Barajı’nın suları altında kalmıştır. Pulur Höyüğü’nün korunması ve tanıtılması için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. Pulur Höyüğü’nün tarihi ve kültürel zenginliği, Anadolu’nun mirasının bir parçasıdır. (İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNCEL Haberleri