İHD Dersim Şubesi Cumartesi Anneleri İçin Basın Açıklaması Gerçekleştirdi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi, 962 haftadır "kayıpların akıbetleri" için bir araya gelen ve son 21 haftadır işkenceyle gözaltına alınan Cumartesi Anneleri için Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.
İHD üyesi Hüseyin Yaşar Sezgin'in okuduğu açıklamada, "Türkiye'nin anayasa standartlarına ve uluslararası hukuk kurallarına dayanarak meşru taleplerimizde kararlılıkla duracağız" ifadesine yer verildi.
Sezgin, Cumartesi Anneleri ve hak savunucularının ters kelepçeyle gözaltına alındığını belirtti ve "Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen bu haksız uygulamalar devam ediyor. İHD Dersim Şubesi olarak, Galatasaray Meydanı'ndaki yasaklar sona erene kadar basın açıklamalarımızı yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Açıklamada ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen Cumartesi Anneleri'nin engellendiği, Beyoğlu Kaymakamlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yargı kararlarına uymadığı vurgulandı. Sezgin, İstanbul Valisi'nin hukuksuz işlemleri görmezden geldiğini ifade ederek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı çağrısında bulundu.
BASIN AÇIKLMASI METNİ
Basın Açıklamasında "Türkiye’nin Anayasal Normlarına ve Uluslararası Hukuk Kurallarına Dayanan Meşru Taleplerimizde Israr Edeceğiz." başlığıyla bu cümlelere yer verildi:
Kamuoyunda Cumartesi Anneleri olarak bilinen bizler, gözaltında kaybedilen insanların aileleri ve insan hakları savunucuları olarak, 962 haftadır kayıpların akıbetlerinin açıklanması ve adaletin sağlanmasını talep ediyoruz. Bu talebimizi dile getirirken 21 haftadır tüm ülkenin gözü önünde Beyoğlu Kaymakamlığı’nın ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına uymayı ısrarla reddetmesi ve aynı ihlalleri bilerek tekrarlaması sonucunda engelleniyor ve gözaltına alınıyoruz. İstanbul Emniyeti’nin ‘suç işlediler, gözaltı yaptık’ iddiasına karşı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iki kararında ‘ortada kovuşturulacak suç yok’ diyor.
Beyoğlu Kaymakamı’nın yasaklama kararına karşı AYM ‘gerekçelerin inandırıcı değil, hak ihlali var, engelleme’ diyor. Ancak İstanbul Emniyeti, yargı kararlarını esas almak yerine, yasaklama kararı olmadığı zamanda bile hükmü olmayan eski bir karar ile gözaltı işlemi yapıyor. Bizi engelleyen, işkence koşullarında gözaltına alan görevliler hakkında yaptığımız suç duyuruları ise İstanbul Valisi izin vermediği için soruşturulamıyor.
Bu durumda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya soruyoruz:
Hukuk devletinde idare, faaliyetlerinde hukuk kurallarında tabidir. İdarenin işlemlerinin geçerliliği de hukuk kurallarına uyulması şartına bağlıdır. Anayasa Mahkemesi’nin “basın açıklaması yapmaları engellenemez” kararlarına rağmen Beyoğlu Kaymakamlığı, Galatasaray’da basın açıklaması yapmamızı nasıl engelliyor? 961. haftamızda polisin 10 gün önce hükmü bitmiş bir yasaklama kararını devreye sokarak gözaltı işlemi yapması, yani bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde kullanması suç değil midir? Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan, ihlalde ısrar eden, açıkça suç işleyen kamu görevlileri hakkında İstanbul Valisi soruşturma izni vermiyor.
Anayasal haklarını kullanmak isteyen yurttaşların ortada hiçbir hukuki gerekçe olmadan darp edilerek, ters kelepçe takılarak gözaltına alınmaları, masumiyet karineleri çiğnenerek suçlu gibi teşhir edilmeleri normal bir durum mudur? Sayın Bakan, göreve başlarken namus ve şerefiniz üzerine ettiğiniz yemin ile Anayasa’ya bağlı kalacağınıza, hukukun üstünlüğü ve insan hakları zemininden ayrılmayacağınıza dair topluma güvence verdiniz. Sizden bu yeminin gereklerini yerine getirmenizi ya da istifa etmenizi bekliyoruz. 2 Biz, bütün insanlığın ortak utancı olan gözaltında kaybetmeleri topraklarımızdan silmek için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Türkiye’nin anayasal normlarına ve uluslararası hukuk kurallarına dayanan meşru taleplerimizde ısrar edeceğiz. (Hozat Haber)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.