Dêrsim Tertelesi: Soykırımın İzleri 88 Yıl Sonra Hala Derin
25 Aralık 1935 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen 2884 sayılı Tunçeli Kanunu, Dêrsim Tertelesi'nin önemli bir adımı olarak tarihe geçmiştir. Bu kanun, Dêrsim halkının yaşadığı coğrafyanın sınırlarını yeniden çizerek, bölgeyi Mûş-Gimgim (Varto) doğusundan Sêwas (Sivas) Koçgirî batısına, Karasu Nehri kuzeyinden Fırat Nehri güneyine kadar küçültmüştür.
Dêrsim'in sözde "güvenliğini" sağlama bahanesiyle başlatılan bu süreç, 7 Haziran 1934 tarihli ve 2510 sayılı İskân Kanunu ile başlamıştır. Ancak 25 Aralık 1935'te kabul edilen Tunçeli Kanunu, bu süreci daha da ileri götürmüş ve Dêrsim coğrafyasının insanların sürgün edilerek insansızlaştırılmasını hedeflemiştir.
Söz konusu kanun, Dêrsim halkına yönelik gerçekleştirilen soykırım saldırılarını tetikleyen bir faktör olmuştur. 1938 yılında, Sabiha Gökçen'in pilotluğunu yaptığı savaş uçaklarıyla gerçekleştirilen saldırılar sonucunda on binlerce Kürt katledilmiş ve sağ kurtulanlar sürgün edilmiştir.
Dêrsim Tertelesi'nin yaşandığı bu karanlık dönem, hala Dêrsim, Mamekî ve Kalan gibi isimlerle anılmaktadır. Dêrsim halkı, tarih boyunca yaşadıkları acıları ve zulmü unutmamış, bu toplumsal inşa alanlarına bu isimleri vererek geçmişlerini ve kimliklerini hatırlamaktadır. 88 yıl önce kabul edilen Tunçeli Kanunu'nun etkileri hala hissedilmekte ve Dêrsim halkının mücadelesi devam etmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.