Hareketsiz Yaşam ve Kilo Nedeniyle Oluşan Bel Ağrısı

Hareketsiz Yaşam ve Kilo Nedeniyle Oluşan Bel Ağrısı
 hozathaber.com Muhabiri
Uzmanlar, bel ağrısının hareketi kısıtlayarak yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini ve toplumun büyük bir bölümünün yaşamlarında en az bir kez bel ağrısına maruz kaldığını belirtiyor.

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, Kayropraktist Prof. Dr. Semih Akı, hareketsiz yaşam tarzı ve kilo artışının bel ağrısının en önemli sebepleri olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Akı, "Hareketsiz yaşam ve kilo; bel ve sırt kaslarının zayıflamasına, bel bölgesine binen yükün artmasına neden olarak bel ağrısını tetikler. Bel ve boyun ağrısından korunmak, tedavi edilmesinden daha kolaydır." diye konuştu.

Prof. Dr. Akı, ani başlayan bel ağrısının bir kısmının istirahat, ilaç tedavisi, fizik tedavi gibi yöntemlerle tamamen iyileştiğini ve kalıcı olmadığını belirterek, "Bel ağrısı vakalarının yüzde 7-10'u 6 aydan fazla sürerek kronik hale gelebilir. Kronikleşen bel ve sırt ağrısında kullanılabilecek tedavi yöntemleri ise ilaç ve korse kullanımı, enjeksiyonlar, kayropraktik tedavi ve cerrahi müdahalelerdir. Kişilerin yüzde 75'i eğitim programlarına katılarak bel ağrılarından korunabilir." şeklinde açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Semih Akı, bel ağrısı olan bireylerin yüzde 50'sinin bir hafta içinde, yüzde 90'ının 8 hafta içinde ve yüzde 3'ünün de 1 aydan fazla bir sürede iyileştiğine dikkat çekerek, bel ağrısını önlemek için şu önerilerde bulundu:

Evde

Bir eşya kaldırmadan önce ne kadar ağır olduğunu tahmin etmeye çalışın. Eşyayı yerden alırken dizlerinizi bükerek ve çömelerek kaldırın, belinizi eğmeyin.

Bir eşyayı alırken doğru poza girin ve eşyanın yanına iyice yaklaşın.

Çamaşırları asmak için yukarıya doğru eğilmeyin, ipin seviyesi uygun bir yükseklikte ayarlanmalıdır.

Ağırlık taşınması gerekiyorsa, yükü iki elinizle de eşit olarak taşıyın ve kalçanın üstüne kadar yükseltilmesi gereken ağır yükü belinizden kaldırmayın.

Yatakta

Yataktan çıkarken önce yanınıza yatın, sonra ellerinizle desteklenerek kalkın ve bacaklarınızı kıvırın. Yatmak için ise aynı işlemi tersten uygulayarak yatağa uzanın.

Dik veya sırt üstü uyumaktan kaçının. Uygun konum, kalça ve dizlerinizden çekerek bacaklarınızı toplayarak uyumaktır.

Ofiste

Otururken mutlaka dik pozisyonda olun ve bu durumu alışkanlık haline getirin.

Doğru oturma pozisyonunda, dizleriniz kalça eklemlerinizin üstünde olmalı ve ayaklarının tamamen yerde bulunmalıdır.

Otururken pozisyonunuzu zaman zaman değiştirin ve aynı pozisyonda 30-40 dakikadan uzun süre oturmamaya özen gösterin.

Masanız, sandalyeniz ve bilgisayarınızın yerleşimleri uygun bir şekilde dizayn edilmelidir.

Sokakta

Ayağa kalkmak için bir ayağınızı diğerinin önünde tutun ve bacak kaslarınızı ve kollarınızı kullanarak dikey pozisyona geçin.

Ayakta durmanız gerekiyorsa, tek ayağınızın altına 15-20 cm yükseklikte bir şey koyun. Bir süre sonra diğer ayağınızı da bu şekilde yukarıda tutun.

Eğer bir şeyler almanız gerekiyorsa belinizi sağa veya sola doğru değil, ayaklarınızla dönün.

Ayakkabınızı bağlamak veya benzer hareketler yapmak zorunda kalırsanız, çömelerek veya yüksek bir yüzeye dayanarak yapın.

Sürüş yaparken, aracınızın koltuğunu, dizlerinizin ve kalçanızın biraz yukarısında olacak şekilde ayarlayın." (İLKHA)

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.