Omurga Sistemimiz ve Bel Kayması: Sağlığımızda Kritik Bir Rol Oynayan Yapı
İlkha haber ajansının servis ettiği habere göre;Hareket etmemizi sağlayan, dış etkilere karşı direnç gösteren, vücuda dayanıklılık kazandıran iskelet sistemimiz, kemiklerden oluşan bir yapıdır. Bu sistem içinde bizi taşıyan omurga kemikleri, vücudumuzun temel dayanak noktalarını oluşturur. Ancak, omurga kemiklerinin birbirlerine göre kaymasıyla ortaya çıkan "Spondilolistezis" ya da halk arasındaki bilinen adıyla bel kayması, sağlığımız üzerinde önemli etkiler bırakabilir.
Omurga kemikleri, iç ve dış yüzeyleri boyunca birbirini takip eden bir çizgi halinde düzenlenmiştir. Ancak bir omurga kemiğinin komşu omurganın üzerine kayması durumuna bel kayması denir. Bu durum, spinal kanalı daraltarak, sinirlere baskı yapabilir ve nörolojik semptomlara yol açabilir. Bel kayması, doğuştan olabileceği gibi düşme, kaza, ağır doğum gibi durumlar sonucunda da gelişebilir. Gençlerde genellikle doğuştan gelirken, 40 yaş üzerinde travma veya kemik erimesi nedeniyle ortaya çıkabilir.
Bel kayması genellikle bel omurlarının bulunduğu bölgede meydana gelir. Bu durum, bir ömür boyu sabit kalabilir veya zamanla hareketlenerek semptomlara neden olabilir. Özellikle menopoz sonrası bayanlarda ve kemik erimesi sonrası erkeklerde bel kayması daha sık görülür.
Bel kaymasının belirtileri şunlar olabilir:
- Bel ile birlikte her iki bacakta ağrı, uyuşukluk ve yanma hissi
- Bacaklarda hissizlik, adale gerginliği, güçsüzlük
- Bel eğiminde artış veya yürümede aksaklık
- Geceleri bacaklara sık sık kramp girmesi ve sık sık tutulması
Bel kayması tanısı konulduktan sonra, durumun hareketli olup olmadığına bakılır. Hareketsiz bir bel kayması genellikle müdahale gerektirmez. Ancak, hareketli bir bel kayması durumunda hastanın ameliyat olması gerekebilir. Aksi takdirde, bu durum hastanın hayatını olumsuz yönde etkileyebilir.