Dernek, "Türkiye'de demokratik hakların ihlali endişe verici biçimde sürüyor. Gözaltında kayıpların akıbetini araştırma çabamızda, sürekli olarak gözaltına alınıyoruz." ifadelerini kullandı.
23 haftadır Cumartesi Anneleri'nin gözaltına alınarak kötü muamele gördüğüne dikkat çeken İnsan Hakları Derneği, bu mağduriyetlere dair her şehirde basın açıklamaları gerçekleştiriyor.
Dersim Şubesi, Seyit Rıza Meydanı'nda basın toplantısı düzenledi. Basın açıklamasını Nilüfer Akdağ okudu. Akdağ, demokratik bir ülkede toplantı ve gösteri hakkının temel bir hak olduğunu belirterek, "Demokrasinin temelinde toplantı özgürlüğü bulunmaktadır. Ancak Türkiye'de bu demokratik hakların ihlal edildiğini görmekteyiz. Gözaltında kayıpların akıbetini araştırmak istediğimizde engelleniyoruz." şeklinde konuştu.
Akdağ, Cumartesi Anneleri'nin her hafta gözaltına alınmasını eleştirerek, "Gözaltına alınma için ciddi deliller olmalı. Yargı organları da bu gözaltıların haksız olduğuna dikkat çekiyor. Neden suç unsuru olmadan gözaltına alınıyoruz?" diye sordu. Akdağ ayrıca, devlete, eylemlerinde hukuka uygun hareket etme çağrısında bulundu.
Akdağ'ın açıklamasının ardından kısa bir oturma eylemi gerçekleştirildi.
BASIN AÇIKLAMASININ TAMAMI
963. Hafta Basın Açıklaması
Kenan Bilgin’i ve tüm kayıplarımızı unutmayacağız!
Demokratik bir devletin varlığının vurgulanabilmesi için, bireylerin toplantı ve gösteri
yürüyüşleri yapma hakkına sahip olmaları temel bir gerekliliktir. Anayasa Mahkemesi,
içtihatlarında bu hayati ilkenin altını çizerek "toplantı özgürlüğü, demokrasi ile sıkı bir bağ
içerisindedir" tespitinde bulunmaktadır.Demokratik sistemler içerisinde, vatandaşlar devlet tarafından saygı gören ve korunan temel
haklara sahiptirler; bu haklardan biri de toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme hakkıdır.
Bu hakın kullanımı halkın aydınlatılması ve kamusal farkındalığın artırılması için etkili bir
yoldur.
Ancak ne yazık ki, Türkiye'de demokratik ilkelerin ihlali endişe verici bir şekilde devam
etmektedir. Anayasa ve yasal haklarımızı kullanarak sevdiklerimizin gözaltına alındığı
olayları açığa çıkarmak ve kamusal bilincin artırılmasına katkı sağlamak istediğimizde,
sistemli bir şekilde engellenmekteyiz.Her Cumartesi, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden koşullarda gözaltına alınmaktayız.Oysa gözaltına alma kararı, kişinin suç işlediğini gösteren güçlü deliller olduğunda verilebilir. Anayasa Mahkemesi dahil yargı organları, Cumartesi Aneleri’nin engellenmesinin hak ihlali olduğunu ve buluşmalarında suç unsurunun oluşmadığını belirtmektedir.
Savcıların bağlı olduğu Adalet Bakanı’na ve kolluğun bağlı olduğu İçişleri Bakanı’na soruyor
ve bir açıklama bekliyoruz: Suç unsurları oluşmadığı halde neden gözaltına alınıyoruz?
Hukuki açıdan, gözdağı vermek, caydırmak veya onur kırmak amacıyla gözaltı kararı
vermek mümkün olmadığına göre, tüm eylem ve işlemlerinizi hukukun üstünlüğüne uygun
bir şekilde yapma yükümlülüğünüzü askıya mı aldınız?Anayasa, hukuk, adalet tanımayan, devletin kurumsal yapısını darmadağın eden, keyfi
uygulamalarla toplumu germeyi amaçlayan bu anlayışa boyun eğmeyeceğiz. Devleti
yönetenlere, tüm eylem ve işlemlerinde hukuka bağlı kalma yükümlülüklerini hatırlatmaya
devam edeceğiz.Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınarak kaybedilen sevdiklerimizi aramaktan
vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımıza ve adalete ulaşmak için hukukun bütün imkanlarını
kullanmakta ısrar edeceğiz.12 Eylül 1994 tarihinde Ankara’da gözaltına alınarak kaybedilen
AİHM’in oybirliği ile Türkiye’yi mahkum etmesine rağmen iç hukukta dava aşamasına gelmeden dosyası kapatılan Kenan Bilgin’i ve tüm kayıplarımızı unutmayacağız.Cumartesi Anneleri İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon IHD Dersim Şubesi(İLKHA)