Türkiye'nin en uzun hakikat ve adalet mücadelesi devam ediyor. 25 Ağustos 2018 tarihinden beri yasak ve polis şiddeti ile engellenen buluşmaların ardından, 973 haftadır kayıplarımızı aramak, hakikati açığa çıkarmak ve adalet talep etmek için Galatasaray'dayız.
Bu mücadele, gözaltında kayıpların gerçeğine dikkat çekmek, inkar ve cezasızlık politikalarına karşı çıkmak amacıyla sürdürülüyor. Devletin, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini açıklamama ve adaleti sağlamama yükümlülüğünü yerine getirmemesine karşı sesimizi yükseltiyoruz.
39 yaşındaki Nihat Aydoğan'ın hikayesi, bu hakikat ve adalet mücadelesinin simgelerinden biri haline geldi. Mardin Midyat/Doğançay Köyü'nde yaşayan Aydoğan, korucu olmak istemeyen Doğançaylılar üzerindeki baskıya maruz kaldı. Gözaltına alındıktan sonra ağır işkencelere tabi tutulan Aydoğan, bir daha haber alınamadan kayboldu.
Resmi makamlar, Aydoğan'ın gözaltına alındığını iddia etti, ancak ailesiyle iletişim kurulamayan Aydoğan'ın nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşüldü. Ailenin "Öldüyse mezarı nerede?" sorusu cevapsız bırakıldı. Aydoğan Ailesi'nin yıllardır süren çabalarına rağmen etkin bir soruşturma yürütülmedi.
MİT eski yöneticisi Mehmet Eymür'ün açıklamalarının ardından dosyanın tekrar gündeme gelmesine rağmen, soruşturma adım atmıyor. 973. haftamızda, devletin koruması altındayken kaybedilen Nihat Aydoğan'ın akıbetinin açığa çıkarılmasını ve suçun faillerinin adalet önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin, Nihat Aydoğan ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz. Devletin sorumluluklarını yerine getirmesini, hakikati açıklamasını ve adaleti sağlamasını bekliyoruz. 973 haftadır süren bu mücadelede sesimize kulak verilmesini, kamuoyunun duyarlı olmasını ve adaletin yerini bulmasını talep ediyoruz.