Ayrımcılık genel olarak anne-babaların çocuklar arasında sevgi paylaşımını dengeli bir şekilde yapmaması ve ilgi-alakalarını bazı çocuklarının üzerinde yoğunlaştırmasıdır.
Çocuk Gelişim Uzmanı Zeynep Akyıldız, konuyla ilgili İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, ebeveynlerin kendi görevlerini yerine getirmeleri ve nefslerine hakim olmaları gerektiğini belirtti.
"Adaleti sağlayabildiğimizde, çocuklar arasındaki iletişim daha sağlıklı olur"
Akyıldız, "Bizim aile yapımız nasıl bir aile? Nasıl bir geçmişe sahibiz? Nasıl bir kültürel birikimle çekirdek aileyi oluşturuyoruz? Kardeşler arasında yaptığımız davranışlarda en önemli nokta adaletli olmaktır. Büyük-küçük, kız-erkek, manevi tarafta sevgiyi, ilgiyi ve şefkati verebiliriz. Adaleti sağlayabildiğimiz noktada, çocuklar arasındaki iletişim daha sağlıklı hale gelir. Kardeşler arasında adalet olmadığında, kardeş kıskançlığıyla başlayan sorunlar ortaya çıkar." diye konuştu.
"Kardeşler Arasında Kıskançlıklar Var"
Ailenin en küçük sosyal yapı taşı olduğunu belirten Akyıldız, "İlk deneyimlerimizi, hayata karşı tecrübelerimizi aile içerisinde gerçekleştiriyoruz. Aileden deneyimlerimizi alarak, dış dünyaya uyum sağlıyoruz. Dolayısıyla, her türlü müdahale daha sonraki süreçte, çocuklar tarafından farklı bir biçimde karşımıza çıkar. Kardeşler arasında kıskançlık var. Bu tür durumlarda çok müdahale etmeye gerek yoktur." dedi.
"Anne ve Babalar Önce Kendileriyle Savaşmalıdır"
Ebeveynler olarak kendi görevlerimizi yapmamız ve nefsimize hakim olmamız gerektiğini vurgulayan Akyıldız, "Çünkü gönüldür, elbette birine meyledebilir. Çocuklar arasında tabi ki çok başarılı, daha üst noktalarda olanlar olacak ve belli bir noktadan sonra, nefis o tarafa kayacaktır. Önemli olan burada, adaleti sağlayabilmektir. Anne ve babalar olarak önce kendimizle savaşmalıyız. Bu durumda, ne yapabileceğimizi çocuklara bırakmak gerekiyor. Çocuklar kendi aralarında bu süreci birlikte çatışarak çözebileceklerdir." diye açıkladı.
"Fazla Müdahale Etmeden İyi Bir Gözlemci Olmalıyız"
Akyıldız, kardeş kıskançlığıyla başlayan süreçte çocuklar arasındaki ayrımcılıktan kaynaklı, öfke nöbetlerinin ve aile içinde vakit geçirmeme sorunlarının oluşabileceğine dikkat çekti. "Ergenlik döneminde olumsuz çevre, madde bağımlılığı, kötü alışkanlıkların gelmesi ve istemediğimiz, uygun görmeyeceğimiz aslında çok daha farklı bir ortamın içerisine girmiş olacaklar. Aile dinamiğimizde, kültürümüzde ve özümüzde ne varsa, çocuklara bunları öğretmemiz gerekiyor. Çocuklar evliliklerine kadar hayatlarını etkileyecek bir süreci, çekirdek ailede gerçekleştirmiş oluyorlar. Aileleri sağlam tutabilirsek, bir sonraki neslin daha sağlam ve emin adımlarla ilerlemesini sağlayabiliriz." şeklinde konuştu.