Kan uyuşmazlığı nedir ve hangi kan gruplarında oluşur?
Op. Dr. Saliha Eroğlu, kadınların bebeklerinin sağlığı açısından oluşabilecek risklere ve tedavi yöntemlerine dair kan uyuşmazlığı hakkında açıklama yaptı.
Vücudumuzdaki kanda A, B, AB ve 0 olmak üzere dört farklı kan grubu bulunur. Bunun yanı sıra Rh faktörü adı verilen bir antijen bulunur. Rh faktörünün varlığına göre Rh pozitif ya da Rh negatif oluruz.
Eşler arasında farklı kan gruplarına sahip olmak kan uyuşmazlığına neden olur. Örneğin bir Rh(-) anne ile bir Rh(+) babanın çocuğu Rh(+) olarak belirlenirse kan uyuşmazlığı meydana gelir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Saliha Eroğlu kan uyuşmazlığı hakkında İLKHA muhabirine açıklama yaptı.
Kan uyuşmazlığı nedir?
Kanın insan hayatını devam ettirmede en önemli faktör olduğunu vurgulayan Eroğlu, "Kanda A, B, 0 ve AB kan grupları bulunur. Rh uygunsuzluğu kadın sağlığı için gebelikte bir problemdir. AB-0 uygunsuzluk durumlarında sarılık olabilir fakat bu sadece gebelikte takip edilir. Doğumdan sonra gerektiğinde doktor tarafından tedavi edilir. Rh uygunsuzluğunda anne negatif, baba pozitif olur; bebeğin kan grubunu bilmiyoruz, bu nedenle 28. haftada test yapılır ve bebeğin kan grubu negatifse herhangi bir sorun yoktur. Doğumdan sonra tekrar kan grubu testi yapılırsa bebek pozitifse anneye bir serum yapılır ve bu serum bir sonraki bebeği korur." açıklamasında bulundu.
"Doğumdan sonraki bir ay bebeği iyi takip etmek gerekir"
Eroğlu, "Anne karnındaki bebeğin kanı ile annenin kanı karışmaz. Ancak kanların karışması için bir travma yaşanması ya da doğum sırasında kanın karışması gerekiyor. Örneğin pozitif kanlı bir bebeğin kanı annenin kanına karıştığında antikorlar oluşur. Oluşan antikorlar bir sonraki gebelik için sorun teşkil edebilir. Böyle bir durumda bebeği korumak için anneye bir serum verilir. Pozitif kanlı bebekler, anne karnındayken değişiklik gösterebilir veya erken doğuma sebep olabilir. Doğumdan sonra, sarılıkla ilgileniyoruz. Sarılıkta bulunan bilirübin maddesi yağda çözünen bir maddedir ve özellikle beyinde etkili olabilir. Beyindeki bazal ganglionlara ve zihinsel problemlere neden olabilir. Kalıcı bir geri zekâlılık oluşturabilir ve böbrek hasarına neden olabilir. Kan uyuşmazlığı olan anneler bebeklerini kaybedebilirler. Doğumdan sonraki bir ay içinde bebeğin takibi gereklidir. Sarılık seviyeleri ve kan seviyeleri kontrol edilir. Doğal bir sarılık olabileceğinden, bu durum genellikle kan uyuşmazlığı olmayanlarda da görülebilir. Genel olarak sorunlar bunlardır, ancak ben uzun zamandır bu tür bir problemle karşılaşmamıştım. Serumlar kullanarak sorunları gideriyoruz, gebelerin takibini yapıyoruz. Bu durum evlilik için bir engel teşkil etmez." şeklinde konuştu.
"Kan uyuşmazlığı genetik bir hastalık değildir"
Kan uyuşmazlığının evlilik için bir engel olmadığını belirten Eroğlu, "Toplumun %15'i zaten Rh negatif kan grubuna sahip. Evliliklerde bu duruma rastlanacaktır. Böyle bir durumla karşılaşmanıza gerek yoktur. Bu kalıcı bir genetik hastalık değildir. Örneğin bazı resesif hastalıklar konuşulurken evlilik uygun olmayabilir, ancak kan uyuşmazlığı için böyle bir durum söz konusu değildir." dedi. (İLKHA)